Uzun zamandır bir şey paylaşmıyordum. Aslında 2014 benim için ne yoğun, ne mutlu, ne de mesut bir yıl oldu... Her neyse, yeni bir yıla girdik gireli, Ella ve Micha'nın dışında sadece bu kitapları okumuşum :) Goodreads'e attığım yorumları ve puanlamaları buraya da göndereyim dedim... Kitapların konularından bahsetmedim açıkçası... Onlara her yerden ulaşabilirsiniz ama benim yorumum öyle mi?
Şaka bir yana, buyurun efem...
Linda
Howard – Bay Mükemmel
412
sayfa
DK
Sayfa
düzenlemesi midir nedir... O ne biçimdi öyle yaa... Tırnak işareti yoktu. Kim
ne diyor, onu diyor mu yoksa düşünüyor mu diye saf saf bakmaktan içim kurudu.
Konu iyiydi ama. Çoğu yazar bu tür arkadaş grubundaki kadınların hepsine tek tek kitap yazıp, seri yapmak için dokunmaya kıyamaz ama maşallah Linda gözünü kırpmamış. Şoka girdim. Ayrıca katili hiç böyle bir durumda beklemiyordum... Şaşırtıcı ve güzeldi.
Konu iyiydi ama. Çoğu yazar bu tür arkadaş grubundaki kadınların hepsine tek tek kitap yazıp, seri yapmak için dokunmaya kıyamaz ama maşallah Linda gözünü kırpmamış. Şoka girdim. Ayrıca katili hiç böyle bir durumda beklemiyordum... Şaşırtıcı ve güzeldi.
4
KEPENEK
Susan
Elizabeth Phillips - Sensiz Olmaz (Chicago Stars #3)
400
sayfa
Pegasus
Yayıncılık
MÜKEMMELDİ!
Aşkta İlk Çeyrek kitabını birkaç kez okumuş birisi olarak SEP'e hayranlığım gizemli değildi.
Geriye dönüp, okuduğum bu türdeki kitapların hepsinin puanını birer yıldız düşürmek istiyorum. Bu kitapsa diğerleri neydi bilmiyorum...
Bu kadının dili... Bu kadının anlatımı... Bambaşka! Karakterleri canlı sanki, her an köşeyi dönüp geleceklermiş gibi. Çevirisi, o dili, anlatımı, yan karakterleri, betimlemeleri, konusu, gidişatı, her şeyiyle mükemmeldi.
Diğer kitaplarda çiftlerin atışmaları, birbirlerine laf sokmalarını okurken hep tebessüm ederdim... Ama bu kitapta o kadar çok kahkaha attım ki gece yüzümü yastığa bastırmak zorunda kaldım. Hiç zorlamadan, akan repliklerdi. Bence yazarların da bizim amatör yazarlarımızın da okuması gereken bir yazar. Zorlamadan nasıl yazılıyor görsünler.
Aşık oldum yaa :)
Kadın karakter saftirik olmadığı için bin kat daha güzeldi. Erkek karakter... Oy... Cal Bonner... Başlı başına bambaşka bir olaydı. Bir Amerikan futbolcusu ve otuz altı yaşında. Emeklilik zamanı yaklaşıyor ama o hala kendini yirmilik delikanlılarla aynı kefeye koyuyor :) Hayır daha çok yılım var diyor. Hatunumuz Jane bir dahi. Evet, evet. Dahi, dahi. IQ 180 :) Çocuk sahibi olmak isteyen otuz dört yaşında bir kadın, ama çocuğu zeki birisinden yapmak istemiyor çünkü kendisi gibi acı çekeceğini, çevresinin dalga geçeceğini düşünüyor. Televizyonda gördüğü Cal'in de aptallığına hayran oluyor(!) Sonrasıı...
Atışmaları, pembe fiyonkları, takım arkadaşları, uyuz ama şirin Kevin, Büyükanne Annie, Cal'in anne ve babası (ki onlar beni bitirdi... Ne ağladım!), kızın yapmak zorunda kaldığı huysuzluklar, gittikleri o dağın anlatımı... Neredeyse o serin, temiz havayı içime çektim! Tek uyuz olduğum konu otuz dört yaşındaki kadına sen yaşlısın deyip durmaları oldu! Beyimiz alışkın yirmi birlik çıtırlara ve yaş takıntısı var :D Kadının yaşını bilmiyor :D İyi de oluyor piçe :D Kendisi otuz altı yaşında, ben yaşlı değilim diye böğürüyor ama otuz dört yaşındaki kadına sen yaşlısın diyor. Olllldu hayatım :D
Cal'in anne ve babası, Jim ve Lynn'in de hikayesinin bir kısmı yer alıyor kitapta. Nasıl ağlattı! Düşün yaa! Ana karakter değil, yan karakterler ve onların hikayesini anlatırken boğazınıza yapıştırıyor yumruyu yazar.
!!!SPOILER!!!!!
Lynn'in küçücük yaşında anne olması, tıp fakültesine giden kocasına yük olmamak için bebek arabasıyla kampüse gidip, akşamdan yaptığı kurabiyeleri satması... Ve Jim! Pislik!!!!! Sonlara doğru Lynn burnunu iyi sürttü, çooook hoşuma gitti ama aklımdan hiç çıkmıyor, Lynn kurabiye satarken yaptığı. :((
!!!SPOILER SONU!!!!!
Aşkta İlk Çeyrek kitabını birkaç kez okumuş birisi olarak SEP'e hayranlığım gizemli değildi.
Geriye dönüp, okuduğum bu türdeki kitapların hepsinin puanını birer yıldız düşürmek istiyorum. Bu kitapsa diğerleri neydi bilmiyorum...
Bu kadının dili... Bu kadının anlatımı... Bambaşka! Karakterleri canlı sanki, her an köşeyi dönüp geleceklermiş gibi. Çevirisi, o dili, anlatımı, yan karakterleri, betimlemeleri, konusu, gidişatı, her şeyiyle mükemmeldi.
Diğer kitaplarda çiftlerin atışmaları, birbirlerine laf sokmalarını okurken hep tebessüm ederdim... Ama bu kitapta o kadar çok kahkaha attım ki gece yüzümü yastığa bastırmak zorunda kaldım. Hiç zorlamadan, akan repliklerdi. Bence yazarların da bizim amatör yazarlarımızın da okuması gereken bir yazar. Zorlamadan nasıl yazılıyor görsünler.
Aşık oldum yaa :)
Kadın karakter saftirik olmadığı için bin kat daha güzeldi. Erkek karakter... Oy... Cal Bonner... Başlı başına bambaşka bir olaydı. Bir Amerikan futbolcusu ve otuz altı yaşında. Emeklilik zamanı yaklaşıyor ama o hala kendini yirmilik delikanlılarla aynı kefeye koyuyor :) Hayır daha çok yılım var diyor. Hatunumuz Jane bir dahi. Evet, evet. Dahi, dahi. IQ 180 :) Çocuk sahibi olmak isteyen otuz dört yaşında bir kadın, ama çocuğu zeki birisinden yapmak istemiyor çünkü kendisi gibi acı çekeceğini, çevresinin dalga geçeceğini düşünüyor. Televizyonda gördüğü Cal'in de aptallığına hayran oluyor(!) Sonrasıı...
Atışmaları, pembe fiyonkları, takım arkadaşları, uyuz ama şirin Kevin, Büyükanne Annie, Cal'in anne ve babası (ki onlar beni bitirdi... Ne ağladım!), kızın yapmak zorunda kaldığı huysuzluklar, gittikleri o dağın anlatımı... Neredeyse o serin, temiz havayı içime çektim! Tek uyuz olduğum konu otuz dört yaşındaki kadına sen yaşlısın deyip durmaları oldu! Beyimiz alışkın yirmi birlik çıtırlara ve yaş takıntısı var :D Kadının yaşını bilmiyor :D İyi de oluyor piçe :D Kendisi otuz altı yaşında, ben yaşlı değilim diye böğürüyor ama otuz dört yaşındaki kadına sen yaşlısın diyor. Olllldu hayatım :D
Cal'in anne ve babası, Jim ve Lynn'in de hikayesinin bir kısmı yer alıyor kitapta. Nasıl ağlattı! Düşün yaa! Ana karakter değil, yan karakterler ve onların hikayesini anlatırken boğazınıza yapıştırıyor yumruyu yazar.
!!!SPOILER!!!!!
Lynn'in küçücük yaşında anne olması, tıp fakültesine giden kocasına yük olmamak için bebek arabasıyla kampüse gidip, akşamdan yaptığı kurabiyeleri satması... Ve Jim! Pislik!!!!! Sonlara doğru Lynn burnunu iyi sürttü, çooook hoşuma gitti ama aklımdan hiç çıkmıyor, Lynn kurabiye satarken yaptığı. :((
!!!SPOILER SONU!!!!!
Kadınların, Annie'nin evinde toplandıkları an müthişti! Anlatım mükemmeldi.
Sağ ol be Susan! Sen olmasan kitap okuduk sanmaya devam edeceğiz...
5
KEPENEK
Rachel
Gibson – Sırlar Aşka Engel mi? (Writer Friends #3, Truly #2)
367
Sayfa
Martı
Yayınları
Başları
sıkıcıydı. Ortalara doğru ilgimi çekti, gözyaşı döktürdü ve minnacık güldürdü.
Öyle aşırı derecede mükemmel bir kitap değildi. 3.5'tan 4 puan verdim o yüzden.
Anne ve babalarının yaptıkları hatalar yüzünden yaşamları paramparça olmuş 3
insanı konu ediyordu. Truly'inin garip insanları da özlenmişti zaten.
Kızın dişlek kedisini, güçlü yapısını daha çok sevdim. Diğer kitaplardan ayıran, daha çok puan vermeme sebep olan şey buydu. :)
Kızın dişlek kedisini, güçlü yapısını daha çok sevdim. Diğer kitaplardan ayıran, daha çok puan vermeme sebep olan şey buydu. :)
4
KEPENEK
Teresa
Mediros – Unutulmaz Öpücük (Fairleigh Sisters #1)
376
Sayfa
Pegasus
Yayınları
Uzun
zamandır historical okumadığımdan mıdır bilmiyorum ama çok severek okudum. Hem
de son saniyeye kadar "siz" diye hitap etmelerine rağmen. Ben kitabın
yarısından sonra kendi kendime "sen" diye okuduğum için öyle aşırıııı
bir şekilde rahatsızlık hissedemedim ama gerçekten saçmaydı. Yataktalar hala
siz diyor falan... Ama konusu, karakterleri, o adam, ah o adam... Çok iyiydi :)
Severek okudum. Ana kadın karakterin bir kardeşleri, bir çalışanları var
ki evlere şenlik! Laura’nın kız kardeşi Lottie’yi sevsem mi dövsem mi bilemedim
fakat serinin ikinci kitabı ona ait… Sanırım o zaman karar vereceğim o
cimcimeyle ne yapacağıma J
4
KEPENEK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder