4 Şubat 2016 Perşembe

Ocak 2016'da Okuduklarım


Sürekli çeviri yaptığım için kitap okumak benim için bazen zor bir hal alabiliyor. Akşama kadar bilgisayar ekranından kelimelere baktıktan sonra, her ne kadar kitaptaki dünyaya dalmak istesem de gözlerim kabul etmiyor. Onu da geçtim, şu eskiden dibim düşerek okuduğum kitaplar gibi kitaplar bulmak cidden zor oluyor. O yüzden bu yılın başında sırf kendime pislik yapmak için okumayı planladığım kitapları seçtim, dizdim, fotoğraflarını çekip Instagram hesabıma attım (https://www.instagram.com/tubazkat/). Böylece kendimi zorlamış oldum, işe yaradı aslında ve ona ek olarak iki tane daha okudum :) Ocak ayını 6 kitapla noktaladım. 

22 Ekim 2015 Perşembe

Kitap Yorumu: Alessandra Torre || Karanlık Yalanlar

Alessandra Torre || Karanlık Yalanlar 

Yabancı Yayınları

336 Sayfa

Çevirmen: Onur Kınacı Birler

KONUSU:

Bu bir aşk hikâyesi ama okuması kolay olanlardan değil...


Brant:


Yirminci yaş gününde bir teknoloji milyarderi oldu. Benimle üç yıldır beraber. Dört kere evlenme teklif etti. Dört kere reddedildi.


Lee:


Ev hanımlarıyla aşna fişne yapmadığı zamanlarda çim biçiyor. Elleri ve vücudunun diğer parçaları son derece yetenekli. Bilse de bilmese de, iki yıldır benim tarafımdan takip ediliyor.


Durmayın. Yargılayın beni. Benim aşkımın nelere yol açtığı hakkında en ufak bir fikriniz bile yok. Daha önce bu hikâyeyi duyduğunuzu düşünüyorsanız güvenin bana… duymadınız.




YORUM:

İlk olarak, Kitap Oburları'na beni konuk yorumcu olarak aralarına kabul ettikleri için teşekkür ediyorum. (Özellikle de böyle güzel bir kitapta!) İkinci olarak da şunu söylemek istiyorum; kitabı kesinlikle kapağına göre yargılamayın! İçindeki erotizm, çoğu historical romandan bile daha az. Bu kesinlikle sadece "erotik" bir roman değil!


Kısa bir konu ve karakter özeti geçmek gerekirse...

1 Kasım 2014 Cumartesi

Raine Miller - Çırılçıplak Kitap Yorumu (The Blackstone Affair #1)





Raine Miller - Çırılçıplak

Yabancı Yayınları

218 Sayfa

Çevirmen: Tuba Özkat (Bendeniz oluyor efenim)

Konusu:

Brynne Bennet’in güzel bir yaşamı vardı. Londra Üniversitesi’nde sanat eğitimi alan Amerikalı bir öğrenci ve yarı zamanlı bir fotomodel: Okul ve yoğun bir çalışma hayatı arasında yaşamını bir düzene koymuştu. Londralı ve fazlasıyla başarılı işadamı Ethan Blackstone, Brynne’nin çıplak fotoğrafını satın aldığında, ‘hayır’ı cevap olarak kabul etmemeye kararlıydı. Ethan, Brynne’i yatağında istiyordu ve onu orada tutmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Ethan’ın dominant karakteri, Brynne’in geçmişinin izlerine rağmen onu hem çekiyor hem de korkutuyordu. Ancak bu ilişkide sırlar söz konusuydu. Hem de oldukça büyük sırlar…


Ethan, Brynne’i geçmişin izlerinden kurtarabilir miydi?
Peki Brynne, Ethan’ın kendisine yaklaşmasına izin verecek mi, yoksa yeniden ortaya çıkan geçmişin hayaletleri her ikisini de yok mu edecekti?




31 Ekim 2014 Cuma

J. A. Redmerski - Hiçliğin Kıyısında (The Edge of Never #1) Kitap Yorumu





J. A. Redmerski - Hiçliğin Kıyısında 


Ephesus Yayınları

472 Sayfa

Çevirmen: Süreyya Çalıkoğlu


Konusu: 

Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda, kendisi gibi nereye gideceğini bilmeyen, Andrew Parrish adında biriyle tanışır. Fakat Andrewun da bazı karanlık sırları vardır.

Andrew yolculukları esnasında Camryne kimseye bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi yaşama, en derin ve kuytu arzularına teslim olma sanatını öğretir. Ancak Andrewun ondan gizlediği sır yolun sonunda kendisini beklemektedir. Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir, yoksa onları sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkûm edecektir?




KİTAP YORUMU:


Öncelikle, kitabı 22 Aralık 2012'de okuyup bitirdim. Yani Türkçe'sini okumadım, yaptığım yorum o yüzden çevirisi, dili ve edisyonuyla ilgili yorumlar içermiyor. :) Yorumu okuduktan hemen sonra yapmıştım, şimdi burada paylaşmak istedim.



"Herkes yabancı olarak başlar."


20 Mayıs 2014 Salı

Kitap Yorumu | Susanna Dubot - Asla Başkasını Sevme

Susanna Dubot - Asla Başkasını Sevme 





Altınbilek Yayınları
80 Sayfa
Çevirmen: Mehtap Çakır


KONUSU


Asla Başkasını Sevme 

Louis ile Felixin güçlü aşkları, her şeye rağmen mutlu olmalarına yetecek miydi?..
Felix, annesine rağmen Louis ile birlikte olmaya cesaret edememiş ama kader onları birbirlerine muhtaç hale getirmişti. Şimdi Felixin başına gelenlerden sonra, Lady Atherton yumuşa
yacak ve bu aşka saygı gösterecek miydi?..

Uzun yıllardır pek çok takma isimle onlarca muhteşem aşk öyküsü yazan Susanna Dubot, ilk defa tüm eserlerinin kendi gerçek adıyla yayınlanmasına izin verdi. Asla Başkasını Sevme, pek çok aşk romanı arasında, kendisine film çekilme başarısı da yakalayan, yazarın ilk ve en önemli romanıdır.

Dubot, yeni romanlarıyla da aşkı ve insanlığı bize anlatmaya devam edecek...



YORUMUM






Konu çok güzeldi. Büyük bir aşk hikayesi sığdırılmıştı kısacık satırlara... Ancak hikaye genişletilseydi, çok daha uzun olsaydı, detaylı bir şekilde anlatılsaydı mükemmel olurdu. Karakterlerin detaylı işlendiğini okumak isterdim açıkçası. 

Kadın karakterin sevgisinin ne kadar gerçek olduğunu sayfayı çevirdikçe görebiliyoruz. Erkek karakterin acısını... Ama detayları kendi hayal gücünüzle doldurmak zorunda kalıyorsunuz. Kimi yerlerdeki ufak detaylara bayıldım! Mesela kızın kocasının ellerindeki nasırlardan utanıp, ellerinin çirkin göründüğünü düşünerek uzun bir müddet kızdan saklaması gibi... Bu kısmı müthiş etkiledi.

Ama dediğim gibi kocaman bir romanlık konu vardı kitapta ve sadece 80 sayfacıktı :(

Bir diğer diyeceğim de yayınevine olacak... Eski dönem İngiltere'yi anlatan bir romana nasıl böyle bir kapak seçebilmişler inanın bilmiyorum. Ben kapağı gördüğümde modern zaman aşk okuyacağım sandım. Ama eski dönemi görünce epey şaşırdım. Keşke kapağını yapmadan önce en azından konusu bir okunsaymış...



12 Mayıs 2014 Pazartesi

Julia Quinn - Cennet Gibi (Smythe-Smith Quartet #1)


Julia Quinn - Cennet Gibi (Smythe-Smith Quartet #1)



Epsilon Yayınları
368 Sayfa

Tür: Historical
Hikayenin Geçtiği Yer: Londra, İngiltere
Karakterler: Honoria Smythe-Smith ve Marcus Holroyd

KONUSU:

"Bazen yalnızca arkadaş olmak yetmez, âşık da olursun."

CENNET GİBİ

Bu bir JULIA QUINN kitabı, bu yüzden cevapları biliyorsunuz, değil mi?

Honoria Smythe-Smith:

�A) Berbat keman çalıyor 
�B) Çocukken ona takılan ‘Böcek’ isminden dolayı hâlâ kırgın 
�C) Ağabeyinin en iyi arkadaşına KESİNLİKLE âşık değil 
�D) Hepsi

Marcus Holroyd:

�A) Chatteris Kontu 
�B) Üzücü şekilde ayağını burkmaya eğilimli� 
C) En iyi arkadaşının kız kardeşine KESİNLİKLE âşık değil� 
D) Hepsi

İkisi beraber:

A) Bolca çikolatalı pasta yiyorlar� 
B) Korkunç bir hastalığı ve dünyanın en kötü müzik gösterisini atlatıyorlar� 
C) Çaresizce birbirlerine âşık oluyorlar 
�D) Hepsi


YORUMUM:

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Susan Elizabeth Phillips - Küçük Bir Hayal Kur (Chicago Stars #4)

 Susan Elizabeth Phillips - Küçük Bir Hayal Kur 
(Chicago Stars #4)




Pegasus Yayınları
448 Sayfa
Amerika'da geçiyor.
Ana Karakterler: Rachel Stone, Gabe Bonner



KONU:

Bir anne çocuğu için her şeye göğüs gerebilir:
geçmişin acı verici anılarına, aşağılanmaya.
Peki aşkından vazgeçebilir mi?

Rachel Stone kötü anılarla ayrıldığı kasabasına, bozuk arabasıyla ve beş parasız geri döner. Üstelik bu kez yanında oğlu da vardır. Ama kötü şöhrete sahip bu inatçı genç dul, bir savaşçı olmayı öğrenmiştir… ve oğlunu korumak için her şeyi yapmaya hazırdır.

Tek isteği yalnız kalmak olan Gabe Bonner, hayatına ansızın giren bu güzel yabancıdan hoşlanmaz ama huysuz ve başını derde sokma konusunda oldukça yetenekli kadın, belki de Gabe’i aşka inandırabilecek tek kişidir.

Duygularını yitirmiş bir adamın, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir kadınla buluştuğu Salvation, Kuzey Carolina’ya hoş geldiniz… Burada hayaller gerçeğe dönüşüyor!



YORUMUM:


Öncelikle kitap bittiğinde ruh halim tam olarak şöyleydi: