1 Kasım 2014 Cumartesi

Raine Miller - Çırılçıplak Kitap Yorumu (The Blackstone Affair #1)





Raine Miller - Çırılçıplak

Yabancı Yayınları

218 Sayfa

Çevirmen: Tuba Özkat (Bendeniz oluyor efenim)

Konusu:

Brynne Bennet’in güzel bir yaşamı vardı. Londra Üniversitesi’nde sanat eğitimi alan Amerikalı bir öğrenci ve yarı zamanlı bir fotomodel: Okul ve yoğun bir çalışma hayatı arasında yaşamını bir düzene koymuştu. Londralı ve fazlasıyla başarılı işadamı Ethan Blackstone, Brynne’nin çıplak fotoğrafını satın aldığında, ‘hayır’ı cevap olarak kabul etmemeye kararlıydı. Ethan, Brynne’i yatağında istiyordu ve onu orada tutmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdı. Ethan’ın dominant karakteri, Brynne’in geçmişinin izlerine rağmen onu hem çekiyor hem de korkutuyordu. Ancak bu ilişkide sırlar söz konusuydu. Hem de oldukça büyük sırlar…


Ethan, Brynne’i geçmişin izlerinden kurtarabilir miydi?
Peki Brynne, Ethan’ın kendisine yaklaşmasına izin verecek mi, yoksa yeniden ortaya çıkan geçmişin hayaletleri her ikisini de yok mu edecekti?




31 Ekim 2014 Cuma

J. A. Redmerski - Hiçliğin Kıyısında (The Edge of Never #1) Kitap Yorumu





J. A. Redmerski - Hiçliğin Kıyısında 


Ephesus Yayınları

472 Sayfa

Çevirmen: Süreyya Çalıkoğlu


Konusu: 

Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda, kendisi gibi nereye gideceğini bilmeyen, Andrew Parrish adında biriyle tanışır. Fakat Andrewun da bazı karanlık sırları vardır.

Andrew yolculukları esnasında Camryne kimseye bağlı kalmadan, içinden geldiği gibi yaşama, en derin ve kuytu arzularına teslim olma sanatını öğretir. Ancak Andrewun ondan gizlediği sır yolun sonunda kendisini beklemektedir. Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir, yoksa onları sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkûm edecektir?




KİTAP YORUMU:


Öncelikle, kitabı 22 Aralık 2012'de okuyup bitirdim. Yani Türkçe'sini okumadım, yaptığım yorum o yüzden çevirisi, dili ve edisyonuyla ilgili yorumlar içermiyor. :) Yorumu okuduktan hemen sonra yapmıştım, şimdi burada paylaşmak istedim.



"Herkes yabancı olarak başlar."


20 Mayıs 2014 Salı

Kitap Yorumu | Susanna Dubot - Asla Başkasını Sevme

Susanna Dubot - Asla Başkasını Sevme 





Altınbilek Yayınları
80 Sayfa
Çevirmen: Mehtap Çakır


KONUSU


Asla Başkasını Sevme 

Louis ile Felixin güçlü aşkları, her şeye rağmen mutlu olmalarına yetecek miydi?..
Felix, annesine rağmen Louis ile birlikte olmaya cesaret edememiş ama kader onları birbirlerine muhtaç hale getirmişti. Şimdi Felixin başına gelenlerden sonra, Lady Atherton yumuşa
yacak ve bu aşka saygı gösterecek miydi?..

Uzun yıllardır pek çok takma isimle onlarca muhteşem aşk öyküsü yazan Susanna Dubot, ilk defa tüm eserlerinin kendi gerçek adıyla yayınlanmasına izin verdi. Asla Başkasını Sevme, pek çok aşk romanı arasında, kendisine film çekilme başarısı da yakalayan, yazarın ilk ve en önemli romanıdır.

Dubot, yeni romanlarıyla da aşkı ve insanlığı bize anlatmaya devam edecek...



YORUMUM






Konu çok güzeldi. Büyük bir aşk hikayesi sığdırılmıştı kısacık satırlara... Ancak hikaye genişletilseydi, çok daha uzun olsaydı, detaylı bir şekilde anlatılsaydı mükemmel olurdu. Karakterlerin detaylı işlendiğini okumak isterdim açıkçası. 

Kadın karakterin sevgisinin ne kadar gerçek olduğunu sayfayı çevirdikçe görebiliyoruz. Erkek karakterin acısını... Ama detayları kendi hayal gücünüzle doldurmak zorunda kalıyorsunuz. Kimi yerlerdeki ufak detaylara bayıldım! Mesela kızın kocasının ellerindeki nasırlardan utanıp, ellerinin çirkin göründüğünü düşünerek uzun bir müddet kızdan saklaması gibi... Bu kısmı müthiş etkiledi.

Ama dediğim gibi kocaman bir romanlık konu vardı kitapta ve sadece 80 sayfacıktı :(

Bir diğer diyeceğim de yayınevine olacak... Eski dönem İngiltere'yi anlatan bir romana nasıl böyle bir kapak seçebilmişler inanın bilmiyorum. Ben kapağı gördüğümde modern zaman aşk okuyacağım sandım. Ama eski dönemi görünce epey şaşırdım. Keşke kapağını yapmadan önce en azından konusu bir okunsaymış...



12 Mayıs 2014 Pazartesi

Julia Quinn - Cennet Gibi (Smythe-Smith Quartet #1)


Julia Quinn - Cennet Gibi (Smythe-Smith Quartet #1)



Epsilon Yayınları
368 Sayfa

Tür: Historical
Hikayenin Geçtiği Yer: Londra, İngiltere
Karakterler: Honoria Smythe-Smith ve Marcus Holroyd

KONUSU:

"Bazen yalnızca arkadaş olmak yetmez, âşık da olursun."

CENNET GİBİ

Bu bir JULIA QUINN kitabı, bu yüzden cevapları biliyorsunuz, değil mi?

Honoria Smythe-Smith:

�A) Berbat keman çalıyor 
�B) Çocukken ona takılan ‘Böcek’ isminden dolayı hâlâ kırgın 
�C) Ağabeyinin en iyi arkadaşına KESİNLİKLE âşık değil 
�D) Hepsi

Marcus Holroyd:

�A) Chatteris Kontu 
�B) Üzücü şekilde ayağını burkmaya eğilimli� 
C) En iyi arkadaşının kız kardeşine KESİNLİKLE âşık değil� 
D) Hepsi

İkisi beraber:

A) Bolca çikolatalı pasta yiyorlar� 
B) Korkunç bir hastalığı ve dünyanın en kötü müzik gösterisini atlatıyorlar� 
C) Çaresizce birbirlerine âşık oluyorlar 
�D) Hepsi


YORUMUM:

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Susan Elizabeth Phillips - Küçük Bir Hayal Kur (Chicago Stars #4)

 Susan Elizabeth Phillips - Küçük Bir Hayal Kur 
(Chicago Stars #4)




Pegasus Yayınları
448 Sayfa
Amerika'da geçiyor.
Ana Karakterler: Rachel Stone, Gabe Bonner



KONU:

Bir anne çocuğu için her şeye göğüs gerebilir:
geçmişin acı verici anılarına, aşağılanmaya.
Peki aşkından vazgeçebilir mi?

Rachel Stone kötü anılarla ayrıldığı kasabasına, bozuk arabasıyla ve beş parasız geri döner. Üstelik bu kez yanında oğlu da vardır. Ama kötü şöhrete sahip bu inatçı genç dul, bir savaşçı olmayı öğrenmiştir… ve oğlunu korumak için her şeyi yapmaya hazırdır.

Tek isteği yalnız kalmak olan Gabe Bonner, hayatına ansızın giren bu güzel yabancıdan hoşlanmaz ama huysuz ve başını derde sokma konusunda oldukça yetenekli kadın, belki de Gabe’i aşka inandırabilecek tek kişidir.

Duygularını yitirmiş bir adamın, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir kadınla buluştuğu Salvation, Kuzey Carolina’ya hoş geldiniz… Burada hayaller gerçeğe dönüşüyor!



YORUMUM:


Öncelikle kitap bittiğinde ruh halim tam olarak şöyleydi: 




6 Mayıs 2014 Salı

Susan Elizabeth Phillips - Kalbinde Bir Yer Aç (Chicago Stars #2)


Susan Elizabeth Phillips - Kalbinde Bir Yer Aç (Chicago Stars #2)


  Seri no: 2
Pegasus Yayınları
416 Sayfa

KONUSU:


Bir melek ile bir baş belası


Gracie Snow, efsanevi eski futbolcu Bobby Tom Denton'ı ne pahasına olursa olsun Teksas'a sürükleyerek ilk filminin çekimlerine götürmekte kararlıdır. Ama 1957 model bir T-bird sahibi, egoist bir kovboyu evcilleştirmek Ohio'lu bu utangaç genç hanımın altından kalkamayacağı kadar ağır bir görev gibi görünmektedir.


Son derece yakışıklı ve çekici olmasına rağmen Bobby Tom'un bir film yıldızı olma konusunda şüpheleri vardır ve bir türlü aklından ve hayatından çıkaramadığı bu patronluk taslayan ufak kadınla işbirliği yapmaya yanaşmamaktadır. Böylece baş belası Bobby Tom işbirliği yapmaktansa tekdüze bir hayat süren Gracie'yi vahşi bir kediye çevirmeye karar verir.


Ama kötü çocukların saklanamayacağı kadar küçük bir kasabada melek yürekli bir vahşi kediden daha tehlikeli bir şey olamayacağını hesap etmemiştir. İki unutulmaz insan sevgiyi, kahkaha atmayı ve tutkuyu keşfederken ve sadece cennette var olabilecek bir birliktelik doğmak üzereyken kıyamet kopacaktır.


YORUMUM:


Öncelikle kitaba 4 KELEBEK verdiğimi açıklayarak başlıyorum. Niçini yorumun sonunda yer alacak :)

O bir yıldız neden yok?? Çünkü Bobby Tom Denton lanet olası bir odun!!! :))) Aslında diğer kadınlara karşı kibarlıktan ölüyor! Ama iş Gracie'ye gelince, yoo dostum yoo... Peki neden??? Çünkü o kız rüküş, çirkin, memesiz bir şey! Tabii kader bu, karma bu, bitch bu... Durur mu öyle?! Basıyor Bobby Tom'un kıçına tekmeyi, füze memeli sarışınların, metrelerce bacakları olan kızılların hareket ettiremediği kuşunu, Gracie hareket ettiriyor! 


Kitap Yorumu: Şebnem Burcuoğlu - Kocan Kadar Konuş




  Şebnem Burcuoğlu - Kocan Kadar Konuş

DEX Yayınları
220 Sayfa
Dili: Türkçe

Konusu:



"Türkiyede kadınların DNAlarına kodlanmış olan evlenme saplantısı, ne yazık ki bizim ailede daha yoğun. Millete ailesinden genetik miras olarak mavi göz kalır, bize bu evlenme saplantısı kalmış. Sinek kadar eri olanın dağ kadar feri olurmuş atasözü, anneannem Peykerin lafıdır. Yani o sözü söyleyen ata, bizzat benim anneannem.

Sözün özü, kocan varsa varsın, yoksa da geçmiş olsun. Hele ki bir de 30una gelip de bekâr kaldıysan bu dünyada yatacak yerin yok!"

Evli misin?
Ya nişanlı?
Sevgilin var mı?
O da mı yok!
Yaş kaç?
Hmm. Anlaşıldı.

Sen en iyisi bu kitabı bir oku. Yalnız değilsin Türk kızı! Senden çok var -ay bunu da yanlış anlayıp trip atarsın sen şimdi. Yok, öyle demek istemedik. Ailen, çevren, eşin-dostun-arkadaşınkankan, hepsi evlilik lafı ediyor değil mi? Ama zor iş.

Koca bulmak ÇOK zor iş arkadaş…


YORUMUM:



4 Mayıs 2014 Pazar

Riley Hart - Broken Pieces


RILEY HART - BROKEN PIECES


Dili: İngilizce
Sayfa Sayısı: 339
Tür: Gay Romance, Gay Erotica


KONU:


Üç kırık parça bir bütün edebilir mi? 

Josiah Evans, ailesini kaybeden bir yetimdir. Tatlı, utangaç ve yardımseverdir. Sevilmekten başka hiçbir şeyi istememektedir.

Mateo Sanchez bir çete liderinin oğludur. Her şeyi görmüş geçirmiştir ve yapılması gereken her ne olursa olsun yapmakta asla tereddüt etmez.

Tristan Croft, kendi dünyasına hükmedebilmek için en aşağıdan tırnaklarıyla kazıyarak çıkmış varlıklı bir avukattır. Bir daha kendisinden başka hiç kimseye asla güvenmeyecektir.

Birbirinden tamamen farklı üç adam...ve yine de, yaşamları kesiştikçe içlerindeki fırtınayı dindirecek sıradışı dengeyi birbirlerinde bulurlar ve hayal edemeyecekleri kadar ateşli alevleri tutuştururlar.
Eşsizce üç farklı şekilde anlatılan ve on yıllık bir sürede geçen BROKEN PIECES üç yaralı ruhun iyileşmesini, en hoş olmayan yerlerde- ve birbirlerinde aşkı bulmalarını konu alan bir yolculuk.



Konunun Çevirisi bana aittir.

Jennifer L. Armentrout - Avcı (Melez Sözleşmeleri - 5)



Jennifer L. Armentrout - Avcı (Melez Sözleşmeleri-5)

DEX Yayınları
368 Sayfa


KONU:


Melez Sözleşmeleri 5 - Avcı 

Melez Sözleşmelerinden unutulmaz bir final!

Ölümlü dünya yavaş yavaş tanrıların yarattığı kaosa teslim olurken, Alexandria Andros, onu kendi yeteneklerinden şüpheye düşüren korkunç mağlubiyetin yaralarını bir an önce sarıp, savaşı sona erdirmek zorunda.

Alex ve sonsuz aşkı Aiden St. Delphi engelleri aşıp, tüm zamanların en tehlikeli tanrısını serbest bırakmak için Yeraltına giderken, ezeli düşmanlarına güvenmeliler.

Alex korkunç bir seçimle karşı karşıya: ya her şeyi ve ona güvenen herkesi imha edecek… ya da kendini.

New York Times ve USA Todayin çoksatan listelerinden uzun süre inmeyen Melez Sözleşmeleri; Melez, Safkan, Tanrı ve Apollyondan sonra beşinci kitap Avcı ile çarpıcı bir şekilde son buluyor!
(Tanıtım Bülteninden)


Yeraltı Dünyası'na Hoş geldiniz!

YORUMUM: 


27 Mart 2014 Perşembe

Paul Carson - Soğuk Çelik Kitap Yorumu

Paul Carson – Soğuk Çelik

Polisiye & Gerilim

Sayfa Sayısı: 376
Yayınevi: Altın Bilek Yayınları
Çevirmen: Erdem Atik


KONU: 

Dublindeki bir parkta genç bir kıza ait cansız bir beden bulunur. Kız, vahşice ölüme terk edilmiştir. Cesedin bulunuşunun ardından, olay yerine gelen ekipler, adli psikoloji uzmanının da katıldığı soruşturmayı derinleştirdikçe, bunun basit bir cinayet vakası olmadığı ortaya çıkıyordu. Bu gelişmeler hem Dublin polisi için hem de politikacılar için bir kâbusun başlangıcıydı. Bulunan kız, hükümetin en önemli projelerinden biri olan Kalp Vakfına ait Mercy Hastanesinin başına getirilen Amerikalı bir cerrahın kızıdır. 

Amerikan Hükümeti katilin bulunması için baskı yapmaya başlamışken, Mercy Hastanesinde Frank Clancy ise alışılmadık iki ölüm vakasıyla uğraşıyordu. İki soruşturmanın yönü de aynı tarafa dönmeye başladığında, işin içindeki herkes büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaktı.

Paul Carson, Son Görev ve Neşterden sonra, okurlarını yeniden hastane koridorlarında büyük bir gerilimin içine sürüklüyor. İlk satırından son satırına dek temposu hiç düşmeyen Soğuk Çelik, İrlandanın en büyük suç yazarlarından biri kabul edilen ve kitapları milyonlar satan yazarın ustalık eserlerinden biri…

"Carson deha düzeyinde bir kurgu ustası ve öyküye hayat veren bir soluğu üflemeyi başarabilen nadir yeteneklerden."




YORUMUM:

7 Şubat 2014 Cuma

Micha ve Ella'nın Ardından 2014 Okuma Serüvenim Devam Ediyor

Uzun zamandır bir şey paylaşmıyordum. Aslında 2014 benim için ne yoğun, ne mutlu, ne de mesut bir yıl oldu... Her neyse, yeni bir yıla girdik gireli, Ella ve Micha'nın dışında sadece bu kitapları okumuşum :) Goodreads'e attığım yorumları ve puanlamaları buraya da göndereyim dedim... Kitapların konularından bahsetmedim açıkçası... Onlara her yerden ulaşabilirsiniz ama benim yorumum öyle mi?

Şaka bir yana, buyurun efem...




Linda Howard – Bay Mükemmel

412 sayfa

DK


Sayfa düzenlemesi midir nedir... O ne biçimdi öyle yaa... Tırnak işareti yoktu. Kim ne diyor, onu diyor mu yoksa düşünüyor mu diye saf saf bakmaktan içim kurudu.

Konu iyiydi ama. Çoğu yazar bu tür arkadaş grubundaki kadınların hepsine tek tek kitap yazıp, seri yapmak için dokunmaya kıyamaz ama maşallah Linda gözünü kırpmamış. Şoka girdim. Ayrıca katili hiç böyle bir durumda beklemiyordum... Şaşırtıcı ve güzeldi.

4 KEPENEK


6 Ocak 2014 Pazartesi

Kitap Kokusu Zamanı: Ella ve Micha'nın Sırrı



Ella ve Micha’nın Sırrı


Yazar: Jessica Sorensen
Yayınevi: Pena Yayınları
Sayfa Sayısı: 320
Yayın Tarihi: Kasım 2013
Çeviri: Şerife Elif Subaş





Kitabın Konusu:

Ella ve Micha’nın bir sırrı var ve bu sır, tüm hayatlarını değiştirecek…

Kural tanımaz, tutkulu bir karakteri olan Ella, hislerini korkmadan yaşayan bir genç kızken bir gün her şeyi arkasında bırakıp üniversiteye gider ve burada kurallara itaat eden, tüm sıkıntılarını kendine saklayan, sessiz birine dönüşür. Ancak yaz tatili yaklaşırken evinden başka gidecek bir yeri olmadığını anlayan Ella, geri döndüğünde uzun zamandır içine gömdüğü anıların ortaya çıkmasından çok korkar.

Zeki, seksi ve güvenilir Micha, Ella’ya herkesten daha yakındır, öyle ki onun en gizli sırlarını bile bilir. Micha tanıyıp sevdiği o eski Ella’yı geri istemektedir fakat genç kız evini terk ettiğinde kalbinin bir parçasını geride bıraktığından habersizdir. Micha’ya karşı duyduğu hisleri kendine bile itiraf edemeyen Ella ise her şeye baştan başlamalıdır. 

Peki Micha kaybettiği aşkını tekrar kazanabilecek mi?